Kanın Yapısı ve Görevi

Kanın Yapısı ve Görevi

Kan, yaşamın sürmesini sağlayan en önemli vücut sıvısıdır. Hafif alkali olan kan pH'si 7,4'tür.

Kan, kalp ve damar aracılığıyla tüm vücudu dolaşarak besin moleküllerini, solunum gazlarını, hormonları, mineralleri, vitaminleri ve atık ürünleri ilgili yerlere taşır.

Pıhtılaşma mekanizması ile kan kayıplarını önler. (fibrinojen fibroblast vs.)

Vücut sıcaklığının ayarlanmasında, asit baz dengesinin sağlanmasında ve osmotik dengenin düzenlenmesinde işlev görür.

Vücut savunmasında rol oynar. Kanın %55'ini plazma, %45'ini kan hücreleri oluşturur.




Plazma:
Plazmanın %90-92'sini su, %7-8'ini kan proteinleri oluşturur. Ayrıca plazma içinde glikoz, aminoasit gibi yapı birimleri, vitaminler, mineraller, hormonlar, enzimler ve antikorlar bulunmaktadır. Kan plazmasında bulunan bu maddeler kan ile doku sıvısı arasında sürekli yer değiştirir.

Plazmada bulunan en önemli proteinler albumin, globülin ve fibrinojen.

Albumin ve globülin büyük moleküllü olduklarından damar dışına çıkamaz ve kanın osmotik basıncına neden olarak suyun plazma ile doku sıvısı arasındaki dengesini sağlar. Ayrıca bazı globülinler, hastalıklara neden olan mikroorganizmalara karşı koruyucu antikor olarak görev yapar.

Fibrinojen, kanın pıhtılaşmasında rol oynayan bir proteindir. Oluşan pıhtı kısa sürede yara üzerini kapatarak kan kaybını önler. Plazmanın fibrinojenden arındırılmış kısmına ise serum denir. Serum, çeşitli hastalıkların teşhis ve tedavisinde kullanılır.

Kan hücreleri:


Kan plazmasında alyuvar (eritrosit) ve akyuvarlar (lökosit) olmak üzere iki tip hücre vardır. Ayrıca kanda kemik iliğindeki büyük hücrelerin parçalanmasıyla oluşan, çekirdek içermeyen, kanın pıhtılaşmasında rol oynayan ve kan pulcukları (trombosit) olarak adlandırılan hücre parçacıkları da bulunur.

Alyuvarlar:
Kan içinde en bol bulunan hücrelerdir. 1mm3 kanda, 4,5-5 milyon kadar alyuvar bulunur. Bu oran cinsiyet farkına ve coğrafi bölgelere göre farklılık gösterebilir. Örneğin, dağlık alanlarda yaşayan insanlarda atmosfer oksijeninin azalmasına bağlı olarak alyuvar sayısı artmaktadır.

Alyuvarlar kırmızı kemik iliğinde üretilir. Yapılarında demir içeren bir protein olan hemoglobin bulunur. Hemoglobin kana kırmızı rengini verir ve oksijen ile karbondioksit taşınmasında görev alır. Alyuvarların yüzeyinde bulunan glikoproteinler ise kan gruplarının belirlenmesini sağlar (A, B ve Rh glikoproteinleri).

Alyuvarlar ilk oluştuklarında çekirdeklidir. Bu hücreler olgunlaşıp kana geçtiklerinde çekirdeklerini ve zarlı organellerini kaybederek ortası çökük bir şekil alır. Bu özellikleri hem kılcal damarlardan geçiş kolaylığı sağlar hem de hemoglobin taşıma kapasitelerini artırır.

Tüm memelilerin alyuvarları çekirdeksizdir. Bu nedenle alyuvarlar bölünemez ve kendilerini yenileyemez. Yaklaşık 120 gün yaşar, ömrü biten alyuvarlar karaciğer ve dalak tarafından parçalanır. Açığa çıkan demir molekülleri yeniden alyuvar yapımında kullanılır.

Akyuvarlar:


Lökosit olarak da tanımlanan akyuvarlar 1mm3 kanda, yaklaşık 6.000-10.000 kadar bulunur. Akyuvarlar kırmızı kemik iliğinde üretilir. Bazı akyuvar hücreleri üretildikten sonra dalak , timüs bezi, lenf düğümleri gibi lenfatik organlarda aktifleşir. Ömürleri birkaç gündür. Renksiz ve çekirdekli kan hücreleridir.

Bağışıklık sisteminin önemli hücreleri olan akyuvarların bir kısmı, kılcal damar duvarından doku sıvısına geçerek bakterileri fagositozla yutabilen hücrelere dönüşür. Bir kısmı ise özgül bağışıklığın sağlanmasında görevli olan T ve B lenfositlerini oluşturur. Kemik iliğinde üretilen bu hücreler olgunlaştıkları yere göre isimlendirilir.

Timüs bezinde olgunlaşan lenfositler T lenfositleri adını alır. Olgunlaşmalarını fetüs döneminde karaciğerde, doğumdan sonra kemik iliğinde tamamlayanlar ise B lenfositleri adını alır. T lonfositleri antijenle doğrudan temas ederek salgıladıkları kimyasal maddelerle onları yok eder. Diğer savunma hücrelerini antikor üretmesi için uyararak vücut savunmasında rol oynar. B lenfositleri ise antijeni tanır ve antijenin yapısına uygun antikor üretir. Lenfositler sinir dokusu hariç her dokuda bulunur.


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

DESTEK VE HAREKET SİSTEMİ: Kemik Doku ve Çeşitleri

Kan Damarlarının Yapısı ve Görevleri

İşitme Ve Denge Olayları