Kayıtlar

Temmuz, 2020 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Besinlerin Sindirimi: Karbonhidratlar

Resim
Besinlerin Sindirimi Besin maddeleri, sindirim organlarında enzimler yardımıyla yapı taşlarına ayrılır. Enzimlerin etki edeceği yüzey ne kadar geniş olursa sindirim o kadar kolaylaşır. Bu nedenle fiziksel sindirim önemlidir. Kimyasal sindirim ile yapı birimlerine ayrılan besinlerin büyük bir bölümü ince bağırsaktan kan ve lenf damarlarına verilir. Karbonhidratların sindirimi: Karbonhidratlar, hücrelerin öncelikli enerji kaynağıdır. Vücuda alınan karbonhidratlar ancak yapı birimleri olan basit şekerlere dönüştürüldüğünde hücre zarından geçebilir. Karbonhidratların sindirimi ağızda başlar, ince bağırsakta tamamlanır. Karbonhidratlara etki eden amilaz, maltaz, laktaz, sükraz, dekstrinaz olarak adlandırılan enzim grubuna karbonhidraz denir. Ağız: Tükürük içinde bulunan mukus, besinleri yumuşatarak sindirime yardımcı olur. Tükürükte bulunan amilaz enzimi, nişasta ve glikojene etki ederek bu molekülleri dekstrin ve maltoza dönüştürür. Nişasta + Su ----amilaz

Sindirim Sistemine Yardımcı Organlar

Resim
Karaciğer: Sindirimde ve pek çok metabolizma olayında görevli, karın boşluğunun sağ üst bölümünde yer alan bir organımızdır. Karaciğere iki kaynaktan kan gelmektedir. Birinci kaynak dalak ve sindirim kanalıdır. Buradan alınan kan, kapı toplardamarı ile karaciğere getirilir. İkinci kaynak ise aorttan gelen ve oksijence zengin kanı taşıyan karaciğer atardamarıdır. Karaciğerin önemli bazı görevleri şunlardır: Karaciğer kandaki glikoz miktarının düzenlenmesine yardımcıdır. Glikozun fazlasını glikojen şeklinde depo eder. Kanda glikoz miktarı düştüğünde karaciğerde depolanan glikojen, glikoza dönüştürülerek kana verilir. Provitamin A'yı, A vitaminine dönüştürür. A, D, K vitaminlerini ve demir, bakır gibi mineralleri depolar. Amonyağı üreye dönüştürür. İlaçların zehirli etkilerini yok eder. Alyuvar yapımında ve kan plazmasındaki proteinlerin üretiminde rol oynar. Ömrü biten alyuvarların parçalanmasını ve kansızlık durumlarında yeni alyuvar hücrel

Sindirim Sistemi Organları-3

Resim
İnce Bağırsak: Yaklaşık 3 cm çapında, 7,5 m uzunluğunda bir organdır. İnce bağırsağın mide ile birleştiği 22 cm'lik bölüm onikiparmak bağırsağı (duodenum), sonraki kısımlarboş bağırsak (jejunum) ve kıvrım bağırsak (ileum) olarak adlandırılır. İnce bağırsak, midede olduğu gibi içten dışa doğru mukoza tabakası, düz kaslar ve bağ dokudan oluşur. İnce bağırsağın mukoza tabakasını oluşturan epitel dokuda parmak şeklinde çok sayıda kıvrımlar bulunur. Lenf damarlarına ve kılcal kan damarlarına sahip bu yapılar villus olarak adlandırılır. Villuslar geniş bir emme yüzeyi oluşturur. Villusların yüzeyindeki daha küçük sitoplazmik çıkıntılara mikrovillus denir. Bu yapılarla bağırsak yüzeyi yaklaşık 150 kat artırılır. Mideden onikiparmak bağırsağına gelen kimus, asidik özelliktedir. Karaciğer ve pankreastan gelen salgılar ile bazikleşir. Kimusun etkisiyle onikiparmak bağırsağından enterogastronlar denilen hormonlar salgılanır. Bu hormonlardan sekretin, pankreası bikarbonat iyonlarını sa

Sindirim Sistemi Organları-2

Resim
Yutak (farinks): Ağız boşluğunun son kısmında yer alır. Soluk borusu ve yemek borusu ile bağlantılı olan yutağın üst kısmı ağız ve burun boşluğuna açılır. Ağızla bağlantılı olduğu yerde küçük dil ve bademcikler bulunur. Çiğnenen besinin yutağa gelmesi yutkunma refleksini başlatır. Yutkunma refleksi ile besinlerin soluk borusuna kaçması gırtlak kapağı (epiglottis) ile önlenir. Gırtlak kapağı, yutkunma sırasında soluk borusunu kapatarak besinin yemek borusuna itilmesini sağlar. Yemek borusu: Yutak ile mide arasında bulunan yemek borusu yaklaşık 25 cm uzunluğunda, 2 cm çapında bir organdır. Yemek borusu içten dışa doğru epitel dokudan oluşan mukoza tabakası, düz kaslar ve bağ dokudan oluşur. Mukoza tabakasındaki salgı hücreleri (goblet hücresi) tarafından üretilen mukus, yemek borusunun iç yüzeyini kayganlaştırır. Düz kasların peristaltik hareketleri (düzenli kasılma-gevşeme) ile besin mideye iletilir. Mide: Sindirim sisteminin en geniş kısmıdır. Yemek borusu ile bağlandığı yere

Sindirim Sistemi Organları-1

Resim
Sindirim Sistemi Organları Ağız: Sindirimin başladığı yerdir. Ağız içindeki sindirimde görev alan yapılar dişler, dil ve tükürük bezleridir. Dişler: İnsanda 6. aydan itibaren süt dişleri çıkmaya başlar. 6-7 yaşlarında ise süt dişleri dökülerek yerini kalıcı dişlere bırakır. Dişler, besin maddelerinin fiziksel olarak parçalanmasını sağlayarak enzimlerin etki yüzeyini genişletir. yetişkin bir insanda 32 diş bulunur. Bunlar alt ve üst çenede toplam olarak 8 kesici diş, 4 köpek dişi, 8 küçük azı ve 12 büyük azı dişinden oluşur. Kesici dişler besini kesmeye, köpek dişleri parçalamaya, azı dişleri ise öğütmeye yarar. Dişin görünen kısmına taç denir. Dişin, diş eti ile temas eden kısmına boyun , diş etinin içinde kalan kısmına ise kök denir. Dişin boyuna kesiti incelendiğinde taç kısmının kalsiyum, fosfor, flor minerallerinden oluşan ve diş minesi olarak adlandırılan çok sert, dayanıklı bir tabaka ile örtüldüğü görülür. Diş minesinin altındaki kısma dentin denir. D

Sindirim Sistemi

Resim
Sindirim Sistemi Canlılar yaşamlarını sürdürmek için beslenmek zorundadır. Besin maddelerinden olan protein, yağ ve karbonhidratlar büyük moleküllü olduklarından hücre zarından geçemez. Bu nedenle yapı birimlerine ayrışmaları gerekir. Büyük moleküllü besin maddelerinin yapı birimlerine ayrıştırılarak hücre zarından geçebilecek hale gelmesine sindirim denir. Sindirim, fiziksel ve kimyasal olarak iki şekilde gerçekleşir. Besinlerin enzim kullanılmadan dişler yardımıyla ya da kas hareketiyle küçük parçalara ayrılmasına fiziksel sindirim , su ve enzimler yardımıyla yapı birimlerine ayrıştırılması ise kimyasal sindirim olarak tanımlanır.                                                                                            Kimyasal sindirim gerçekleştiği yere göre hücre içi ve hücre dışı sindirim olarak ikiye ayrılır. hücre içi sindirim de besin maddeleri fagositoz ya da pinositoz ile hücre içine alınarak besin kofulu oluşturulur. Besin kofulu lizozom organeliyle birleşir

Kemik Kas ve Eklem Rahatsızlıkları

Resim
Kemik Kas ve Eklem Rahatsızlıkları Romatizma: Çeşitli tipleri olmakla birlikte en sık rastlananı eklem romatizmasıdır. Eklemlerde ağrı, şişme ve hareket zorluğu görülür. Özellikle çocukluk döneminde geçirilen boğaz enfeksiyonlarının uzun sürmesi, etkili bir şekilde tedavi edilmemesi sonucu kalp kapakçıkları romatizması oluşabilmektedir. Sağlıklı beslenmek, soğuk ve rutubetli ortamlardan uzak durmak, boğaz enfeksiyonlarının zamanında tedavi edilmesi ile bu hastalıktan korunmak mümkündür. Kireçlenme: Mineral tuzlarının özellikle hareketli eklemlerde fazla birikmesi ile ortaya çıkar. Genellikle 40 yaşın üzerinde, az hareket eden kişilerde görülen bu hastalıktan korunmak için düzenli spor yapmak ve sağlıklı beslenmek önemlidir. Bel fıtığı: Ağır yük kaldırılması, ani ve ters hareket yapılması sonucu bel omurları arasındaki disklerin kayması ile oluşan bir hastalıktır. Belde ve bacaklarda şiddetli ağrılar görülür.                                Kramp: Kaslar