Kayıtlar

Ağustos, 2020 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Kanın Yapısı ve Görevi

Resim
Kanın Yapısı ve Görevi Kan, yaşamın sürmesini sağlayan en önemli vücut sıvısıdır. Hafif alkali olan kan pH'si 7,4'tür. Kan, kalp ve damar aracılığıyla tüm vücudu dolaşarak besin moleküllerini, solunum gazlarını, hormonları, mineralleri, vitaminleri ve atık ürünleri ilgili yerlere taşır. Pıhtılaşma mekanizması ile kan kayıplarını önler. (fibrinojen fibroblast vs.) Vücut sıcaklığının ayarlanmasında, asit baz dengesinin sağlanmasında ve osmotik dengenin düzenlenmesinde işlev görür. Vücut savunmasında rol oynar. Kanın %55'ini plazma, %45'ini kan hücreleri oluşturur. Plazma: Plazmanın %90-92'sini su, %7-8'ini kan proteinleri oluşturur. Ayrıca plazma içinde glikoz, aminoasit gibi yapı birimleri, vitaminler, mineraller, hormonlar, enzimler ve antikorlar bulunmaktadır. Kan plazmasında bulunan bu maddeler kan ile doku sıvısı arasında sürekli yer değiştirir. Plazmada bulunan en önemli proteinler albumin , globülin ve fibrinojen

Kan Damarlarının Yapısı ve Görevleri

Resim
Kan Damarlarının Yapısı ve Görevleri Kan dolaşım sisteminde atardamar, toplardamar ve kılcal damar olmak üzere üç tip damar bulunur. Atardamarlar: Kanı kalpten uzaklaştıran ve organlara götüren damarlardır. Akciğer atardamarı hariç tüm atardamarlar, oksijen bakımından zengindir. Atardamarlarda kan basıncı yüksektir. Damarların çeperleri kalın, çapları küçüktür. Atardamarlar dıştan içe doğru iç tabakadan oluşur. Dış tabaka , lifli bağ dokudan yapılmıştır ve kan basıncına karşı damarların dayanıklı olmasını sağlar. Orta tabaka , düz kaslardan oluşmuştur. Bu tabakada bulunan elastik lifler, damarlara verdiği esneklikle kanın hareketini kolaylaştırır. İç tabaka , ise tek katlı yassı epitel dokudan oluşur. Endotel denilen bu tabaka kanın kolayca hareket etmesini sağlayan kaygan bir yüzey oluşturur. Atardamarlardaki kanın hareketinde; karıncıkların kasılmasıyla oluşan kan basıncı, atardamarların yapısındaki düz kasların hareketi, yer çekimi ve arkadan gelen kas

Kanın Vücutta Dolaşımı

Resim
Kanın Vücutta Dolaşımı İnsanda kan dolaşımı, küçük ve büyük kan dolaşımı olarak ikiye ayrılır.  Küçük kan dolaşımı: Kalbin sağ karıncığında başlar, sol kulakçığında sonlanır. Kalbe gelen kirli kanın oksijen ile zenginleştirilmesi için akciğerlere gönderilmesi ve tekrar kalbe iletilmesine küçük kan dolaşımı denir. 6sn. süren bu olayda sağ kulaçıktan sağ karıncığa geçen karbondioksit yüklü kan, karıncığın kasılmasıyla akciğer atardamarı ile akciğere pompalanır. Kılcal kan damarları ile çevrili olan akciğer alveollerinde oksijen kana, kandaki karbondioksit ise alveollere geçer. Oksijen bakımından zenginleşen akciğer toplardamarı, kanı kalbin sol kulakçığına getirir. Böylece kalp ile akciğerler arasındaki küçük kan dolaşımı sonlanır. Büyük kan dolaşımı: Kalbin sol karıncığında başlar, sağ kulakçığında sonlanır. 30sn. süren bu olayda sol kulakçıktan sol karıncığa geçen temiz kan, karıncığın kasılmasıyla aorta pompalanır. Aort, kalpten çıktıktan sonra sola kıvrılarak bi

Kalbin Çalışma Mekanizması

Resim
Kalbin Çalışma Mekanizması Kalbin çalışması kalp kasının kasılıp gevşemesi ile gerçekleşir. Kalpteki kasılma olaylarının kontrolü kendi yapısında bulunan özelleşmiş dokularla düzenlenir. Bu nedenle omurgalı kalbi vücuttan çıkarılıp uygun bir kültür ortamına konulduğunda kasılmayı sürdürebilir. Kalbin kasılması sağ kulakçık duvarında bulunan ve sinoatrial düğüm denilen özelleşmiş kas dokusunun özelleşmiş kas dokusunun otonom sinir sistemi tarafından uyarılması ile başlar. Sinoatrial düğümün uyarılması ile oluşan impuls, her iki kulakçığa yayılır ve kulakçıklar kasılır. Buradan yayılan impulslar, kulakçıklar ile karıncıklar arasındaki atriyoventriküler düğüme ulaşır. Atriyoventriküler düğümden çıkan özelleşmiş kas telciklerine his demetleri denir. His demetleri karıncıkların her tarafına yayılır ve impulsların karıncıklara iletilmesi ile karıncıklar kasılır. Böylece kalbin kasılıp gevşemesi sağlanır. Kan sürekli olarak kulakçıklardan karıncıklara ve oradan atardamarlara ilet

DOLAŞIM SİSTEMİ

Resim
Kan Dolaşım Sisteminin Yapı, Görev ve İşleyişi Kan dolaşımında görev alan doku ve organlar kalp, kan damarlar ve kandır. Taşıma sıvısı olan kan, kalp tarafından pompalanarak kan damarları ile doku ve organlara iletilir. Kapalı dolaşım olarak tanımlanan bu sistemde kan dolaşımı hızlıdır. Böylece kısa sürede canlıların gereksinim duydukları maddeler hücrelere iletilirken atık maddelerin de uzaklaştırılması sağlanır. Kalbin Yapısı ve İşleyişi: Kalp, göğüs boşluğunun biraz solunda iki akciğer arasında yer alır. Yetişkin bir insanda yaklaşık 300g ağırlığındadır. İnsan kalbi üstte iki kulakçık (atriyum), altta iki karıncık (ventrikül) olmak üzere dört odacıklıdır. Kulakçığın duvarları karıncığa göre daha incedir ve kulakçık ile karıncık tam bir perde ile ikiye ayrılmıştır. Kulakçıklar ile karıncıklar arasında ve atardamarların karıncıklardan çıktıkları bölgelerde kapakçıklar bulunur. Kalbin sağ kulakçığı ile sağ karıncığı arasında üçlü kapakçık (triküsbit) , sol kula

Sindirilen Besinlerin Emilimi

Resim
Sindirilen Besinlerin Emilimi Sindirim sonucu oluşan yapı birimlerinin bağırsak boşluğunu çevreleyen hücreler tarafından alınarak kan ve lenfe verilmesine emilim denir. Sindirilen besinler sindirim kanalının çeşitli bölümlerinden emilir. Örneğin su , glikoz, nikotin ve kalp ilaçları ağızdan emilir. Alkol, aspirin, sodyum ve iyot gibi bazı kimyasal maddelerin emilimi midede gerçekleşir. Vitaminler ve inorganik maddeler ise herhangi bir değişime uğramadan sindirim kanalından doğrudan kana karışır. Emilim, difüzyon ve aktif taşıma ile olur. Ağız ve midede emilim azdır. Emilimin çoğu ince bağırsakta gerçekleşir. İnce bağırsak hücreleri tarafından emilen maddelerin taşınmasında iki farklı yol izlenir. 1. Yol: Hücre bağırsak hücrelerinde yoğunluğu artan glikoz, fruktoz, galaktoz, aminoasitler, bazı vitaminler, mineraller ve su villustaki kılcal damarlara geçerek kapı toplardamarı ile karaciğere taşınır. Fazla glikozu karaciğerde, glikojene çevrilerek depo edilir. Bi

Proteinlerin Sindirimi - Yağların Sindirimi

Proteinlerin Sindirimi Proteinlerin sindirimi midede başlar, ince bağırsakta tamamlanır. Mide: Besinlerin uyarıcı etkisi ile (görme, koklama, düşünme) vagus siniri, mide bezlerinden gastrin hormonunun salgılanmasına yol açar. Kan dolaşımına katılan gastrin hormonu mide hücrelerini mide özsuyu salgılaması için uyarır. Özsu içinde bulunan HCl, mide bezlerinde üretilen ve inaktif olan pepsinojeni aktif bir proteinaz olan pepsin enzimine dönüştürür. Pepsin, peptit bağlarına etki ederek proteinleri polipeptitlere (pepton) ayrıştırır. Pepsinojen + HCl →→→→→→→→→→ Pepsin Protein + Su →→→→Pepsin→→→→ Polipeptitler Süt çocuklarında ise mide bezlerinden salgılanan lap enzimi süt proteini olan kazeini çökeltir. Kazein, pepsin enzimi etkisiyle polipeptit ve aminoasitlere ayrışır. Süt + Lap enzimi →→→→→→→→→→ Kazein + Su Kazein + Su →→→→Pepsin→→→→→ Polipeptit + Amino asitler Midede polipeptitlere ayrışan proteinlerin sindirimi onik